Hani bazen olur ya… Kendini tanrılara karşı tek başına savaşan bir kahraman gibi hissedersin. Hayat üstüne üstüne gelir, sen de içinden bir çığlık atarsın: “Bana Zeus gibi güç lazım kardeşim!” İşte tam da o anda, gökten düşen şimşek gibi karşına çıkar Gates of Olympus.
Zeus’un Çarpanı Var, Bizde Yürek
Bu oyun öyle sıradan bir slot değil. Ciddi söylüyorum. Şimşek fırlatan Zeus amca var baş rolde. Bazen o çarpanı attığında diyorum ki; adam bana çalışıyor. 2x, 3x derken 100x vuruyor, bir bakmışım yüzümde anlamsız bir sırıtış, elimde çay, içimden “Devam et baba, bırakma beni” diyorum. Slotter’da keşfettim bu oyunu, iyi ki de etmişim. Adamlar oyunu getirmiş, biz de eğlencenin dibine vurmuşuz. Eğlenirken de kazanmanın tadı başkaymış.
Her Spin Bir Efsane
Bana kalsa, bu oyunu sadece slot olarak tanıtmak büyük ayıp. Çünkü her spin, mitolojik bir destan gibi. Kimi zaman beklersin… beklerken içinden söylenirsin. Sonra bir anda 8 tane mor taş patlıyor, şimşekler çakıyor, ekran parlıyor, ben “Geldiii!” diye bağırıyorum. Komşular garip garip bakıyor ama yapacak bir şey yok. Çünkü Gates of Olympus oynarken sıradan olmuyorsun. Her şeyin biraz fazlası oluyorsun. Biraz deli, biraz umutlu, biraz heyecanlı. Ama hepsi tatlı bir kıvamda.
Slotter’la Tanrıların Yanındayız
Slotter bu işin ehli. Yani öyle dandik site değil. Açıyorsun sayfayı, Zeus sana göz kırpıyor sanki. Arayüz pırıl pırıl, oyunlar jet gibi yükleniyor. Hesap açmak 2 dakikanı almaz. Yatır, oyna, kazan. Bu kadar basit. Gates of Olympus gibi efsane bir oyunu böyle sağlam bir platformda oynamak var ya, işte o zaman tadından yenmez oluyor. Slotter sayesinde her gece tanrılarla takılıyorum.
Finalde Kalp Isıtan Bir Gerçek
Hayatta her şeyin karmaşası içinde bazen küçük şeylerle mutlu olmayı unutuyoruz. Ama bir spin, bir çarpan, bir kazanç… bazen sana sadece para değil, yüzüne tebessüm getirir. Çünkü bazen bir oyunda değil, oyunun sana hissettirdiklerinde saklıdır keyif.
Ve bazen de… bir şimşek çakar, her şey değişir.