Şimdi açık konuşalım… slot oyunu diyince meyveler, yediler, çanlar falan geliyor insanın aklına. Ama Money Train 3 ’ü açınca… ne meyve kalıyor, ne çan. Direkt aksiyon. Resmen Mad Max havası. Hani bir tık daha serti olsa, film olur.
İlk açtım Slotter üzerinden, yüklenmesi saniyelik. Dönmeye başladı makaralar. Ama makara dediğime bakma, bu bildiğin savaş alanı gibi. Karakterler var, makineli tüfekler, çarpanlar… her şey yerli yerinde. “Bu işte bir şey var” dedim. Ve haklıymışım.
Oyunun atmosferi çok başka. Endüstriyel, karanlık ama bir o kadar da heyecanlı. Ses efektleri bile insanın damarına işliyor. Bir yandan hop oturuyorsun, hop kalkıyorsun. “Hadi be bir tık daha patlasın” diyorsun. Sonra patlıyor. Hem de ne patlama.
Bak bu oyunda olay sadece makaraları döndürmek değil. Kazançlar böyle sıradan gelmiyor. Özellikle bonus oyunu… efsane. Bi’ anda kendini farklı bir modda buluyorsun. Semboller ayrı çalışıyor, her gelen karakter başka bir özellik katıyor. Yok çarpan ekleyeni var, yok yeniden spin vereni var… resmen kadro tam.
Ve en güzeli? Her şey gözünün önünde oluyor. Karmaşa yok. Slotter zaten her şeyi sade tutmuş, tıklıyorsun, oynuyorsun, gözün arkada kalmıyor. Bonus satın alma özelliği de var. Sabredemeyenler için birebir. Bastın mı, alıyorsun bonusu, giriyorsun çatır çatır kazanca.
Bir de bu çarpanlar var ya… bazen 100x, bazen 200x, bazen de şansa bağlı 500x’e kadar yol var. Gözün bir anda açılıyor. “Yok artık” diyorsun. Ama var. Money Train 3, abartmıyorum, bildiğin deli tren gibi. Geçti mi, önünde durmaz. Ya üstüne atlarsın, ya da peşinden baka kalırsın.
Money Train 3 sadece hızlı değil, akıllı da. Oynarken strateji yapmak lazım. Her karakterin etkisi farklı. Ne zaman bonus alsan, kimi seçeceğini iyi bilmen lazım. Bazısı kazancı çoğaltıyor, bazısı süreyi uzatıyor. Yani salt şansa bırakma bu oyunu. Düşün, analiz et, ona göre spin yap.
Görsel kaliteye laf yok zaten. Animasyonlar akıyor. Efektler sinema kalitesinde. Bir oyunda bu kadar detay, bu kadar özen görmek nadir. Slotter da bu oyunu öyle güzel entegre etmiş ki, her şey şıkır şıkır. Ne donma var, ne hata. Oynarken sadece oyuna odaklanıyorsun. Gerisi onlar da.
Şunu net söyleyeyim: Money Train 3, boş zaman oyunu değil. Bu ciddiyet ister. Çünkü kazandırdığı an… unutamazsın. Kimi zaman küçük küçük gider, kimi zaman tek seferde hayat değiştirir. Tıpkı gerçek tren gibi. Bir durakta inersen, diğer fırsat kaçar.
Ve bu oyunun en güzel yanı ne biliyor musun? Herkesin kazanabileceği bir alan bırakması. Yeni başlayan da, kurt oyuncu da aynı heyecanı yaşıyor. Kazanç aynı değil belki ama tat aynı.
Hayat bazen garip… normalde tarih deyince tüylerim diken diken olur. Ama bir gün Slotter ’a…
İnsan bazen aşkı arar, bazen parayı... ama ikisini aynı anda bulabileceğin yer de var ha:…
Şimdi adını duyunca diyorsun ki Action Money ofis ortamı mı bu? Yok abi, alakası yok.…
Cash Patrol adını ilk duyduğumda dedim ki, “Yine mi polis kovalamacası?” Ama yok, bu başka.…
Bazen bir oyun var ya… ekranı bir açıyorsun, ilk bakışta “hadi ya bu mu?” diyorsun.…
Hani derler ya, “dokunduğu altın olur” diye... İşte The Hand of Midas tam da öyle…